news-details

İyimserlik güç kaybediyor

Fed’in şirket tahvili alımlarına başlayacağını açıklaması ve ABD’den gelen makroekonomik verilerin en kötünün geride kalmış olabileceğine yönelik algıyı destekler nitelikte olması varlık fiyatlarının momentum kazanmasını sağlasa da yeni güne başlarken iyimserliğin azaldığını görüyoruz. Bu noktada, Çin-Hindistan ve Güney Kore-Kuzey Kore geriliminin jeopolitik riskleri artırmasının yanı sıra korona virüste ikinci dalga endişelerinin devam ediyor oluşu iyimserliğin hız kesmesine neden oluyor.

Makroekonomik veri tarafında Mayıs ayında istihdam rakamlarının yaptığı pozitif sürprizin bir benzerini perakende satışlar rakamlarında gördük. Öyle ki, %7,7 artması beklenen perakende satışlar %17,7 gibi güçlü bir artış gösterdi. Önümüzdeki günlerde iyimser veriler görmeye devam etmemiz risk iştahının güç kazanmasını sağlayabilir. Ancak bu durum Fed’in duruşunu en azından şimdilik çok fazla değiştirmeyecektir.

Fed Başkanı Powell ise dün Senato’da yarıyıl sunumu yaptı. Powell sunumda ekonomik aktivitenin hala pandemi öncesi dönemin çok altında olduğuna dikkat çekerken Fed’in toparlanmaya yardımcı olmak için tüm araçları kullanmaya hazır olduğuna bir kez daha vurgu yaptı. Powell bugün ise Temsilciler Meclisi’nde sunum yapacak ancak açıklamalar çok büyük ölçüde dünkü sunumun tekrarı niteliğinde olacağı için kayda değer bir etki yaratmayacaktır.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul iyimserliğini koruyor. Geçtiğimiz hafta yurtdışı piyasalardaki satış baskısına önemli bir tepki vermeyerek direncini koruyan Borsa İstanbul küresel risk iştahının yeniden toparlanmaya başlaması ile birlikte yukarı yönlü eğilimini sürdürdü. Endeks ilk önemli direnç noktası olarak gördüğümüz 111 bini aşmakta zorlanırken kapanışı da bu seviyenin hemen altında yaptı Dünkü yükseliş kısa vadeli indikatörlerin de momentum kazanmasını sağlarken küresel risk iştahı tekrar bozulmaz ise mevcut göstergeler ışığında 113 bin seviyesini bir sonraki hedef olarak görüyoruz.

EUR/USD 1,12’nin üzerindeki seyrini sürdürüyor. Fed’in şirket tahvili alımlarına başlaması ile birlikte artan risk iştahı paritenin göreceli olarak daha güçlü bir zeminde hareket etmesini sağlıyor. Ancak yukarıda ilk önemli direnç olarak gördüğümüz 1,1380 seviyesi henüz aşılabilmiş değil. Bu seviyenin aşılamaması durumunda yeniden 1,12’ye yaklaşılması şaşırtıcı olmayacaktır. Makroekonomik veri tarafında ise bugün Euro Bölgesi’nden gelecek olan TÜFE rakamını takip edeceğiz. Ancak verinin nihai nitelikte olması nedeniyle önemli bir piyasa etkisi yaratmasını beklemiyoruz.

USD/TL 6,80’in üzerine iyice yerleşti. Küresel risk iştahındaki toparlanmaya karşın TL’nin kayıplarını telafi etmekte belirgin şekilde zorlandığını görüyoruz. Kaldı ki teknik açıdan bakıldığında da sık sık dile getirdiğimiz gibi 6,80’in üzerinde riskler yukarı yönlü kalmaya devam ediyor. Buna karşın önceki denemelerde aşılamayan 6,86’nın altında kalınıyor olmasının ise göreceli olarak rahatlık sağladığını söylemek mümkün. İçeride önemli bir gündem maddesi olmadığını düşünürsek küresel risk iştahının seyri kurun görünümünde belirleyici unsur olarak çalışmaya devam edecektir. Bu noktada ikinci dalga endişelerini aleyhte, merkez bankalarının likidite desteğinin sürmesini ise lehte unsurlar olarak görüyoruz.

Ons altın direnç noktalarını aşamıyor. Küresel risk iştahındaki toparlanma ons altının daha fazla destek bulmasını zorlaştıran bir tablo yaratsa da 1730 doların üzeri test edilmeye devam ediyor. Özellikle korona virüs vaka sayılarında yaşanan artış ve dolar endeksinin göreceli olarak güç kaybetmiş olması yukarı yönlü denemelerin sürmesini sağlayan başlıca faktörler olarak çalışıyor. Teknik açıdan ise görünüm çok fazla değişmiş değil. Öyle ki geçtiğimiz haftadan bu yana 1745 doların aşılamıyor oluşu bu seviyeyi önemli bir dirence dönüştürmüş durumda. Dolayısıyla anlamlı şekilde momentum kazanımından bahsedebilmek için 1745 doların üzerinde taban oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. 1720 doların altı ise daha fazla güç kaybını tetikleyebilir.

 

Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı